24 Mart 2015 Salı

TANIMAK

-tanımak-

-seni tanıyor muyum ?-


martılar vokal yapardı çığlıklarımın eskizlerine
ve dalgalara asardım içimden geçen notaları.
Bir balık, gökyüzüne çıkar, galataya meylederek.
Sebepsiz tokat gibi yüze vurunca ayazını rüzgâr
-ki cam bile camlığını bırakır o soğukta, giderek-
herkesin göz yaşı akardı
ama ben ağlardım, bunu fırsat bilerek.

bulutsamış bir ismin,
yağmaya meyyal bir zamanıydı gözlerin.
sökülen bütün gülücükleri, kendi ellerinle ördün
doğurmadığın bütün çocuklarını evlat edinirken.
Islak bir zemindi ömrün.
Yolun her hâlini gördün.


-beni tanıyor musun ?-


Ben, üzerinde uyuduğun halının ilmekleriyim.
Dokunur belleğime,dantel gibi,söylediğin tüm uzak sözler.
Boynuma borç bir prangadır;
anlattığın o öyküler,
paylaştığın masalların.
Devrik bile olsa şiirdir artık içimde
içime döktüğün göz yaşların.

Paydalarını eşitlerken hayatın
(bir sürü işlem hatası zihnimde)
tırnaklarımın içinde toprak,
gözbebeklerim ışığa duyarsız siyah bir desen
ve üç numara saçlarım.
"Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen"


-tanışır mıyız ?-


Eğer öyleyse bu akrostişlik bir şey değildi.
Bu, uyak sıkıntısı yaşamamış bir şairin
kağıtla seviştirmesi gibi bir şeydi kalemi.
Yani içimde düzinelerce dize,
dizelerin içinde kelimeler,
kelimelerin özünde sesli sessiz harfler
ve kalbimin mermi çekirdeğinde cuntasız
bir devrim var.

Badem çiçekleri açıyor namlu uçlarımda.
"Aman" diyorum "acele et.Bunlar tez döker yüklerini"
"Döksün"diyor "meyvesi bizimdir ve onun da çiçekleri..."

Yüzüm gözüm, gökyüzünden düşen bir damla suda yunar.
Kirpiklerimde rutubetli polenler
karnımda da kanat çırpan kelebekler var.
Demem o ki
bu bahar ve sonsuza kadar yanımda olmalı,
gözlerinde gördüğüm çocuklar.









ilgili video: https://www.facebook.com/video.php?v=3869783551897&set=vb.159751084059215&type=2&theater

2 yorum: